Bu Blogda Ara

1 Aralık 2011 Perşembe

Datça

Datçaya gidipte Palamut Bükü’nde denize girmemek olmaz. Tabii bizde Palamut büküne gidip denize girdik. Ardından yol kenarında sadece 2 masası olan bir çay bahçesinde ılgın ağaçları altında mola verdik. Manzarası aşağıdaki resimde var, o manzaraya karşı insanı bıraksalar sabaha kadar oturabilir. Az aşağıdaki (Limanına yakın) burgerciden çift kaşarlı tostlarımızı yaptırdık ve keyfimize baktık. Çay süperdi, 2 demlik bitirdik.
Ardından yaklaşık 15 – 20 km uzakta olan Hayıt bükü’ndeki pansiyonumuza döndük. Orada denize girdik, saat 19:00 sularında fotoğraf çekmek istedim, aaa yok fotoğraf çantam yokkk. Selda ve Batura’a terör estiriyorum, heryere bakıyorum yok. Bilenler benim bu ekipmana ne kadar önem verdiğimi bilirler. Sonra aklıma geliyor ki Palamut Bükündeki çay içtiğimiz yerde unutmuştum. Hemen arabaya atlıyoruz, o 20 km kadar virajlı yolu 10 dakika içinde aldıyoruz. Çay içtiğimiz yere geliyorum ki, çantam masanın üzerinde öyle duruyor. Kimse ellememiş, arka evlerden birinden bir kadın bağırıyor “Haa o çanta sizinmiydi, burada hiç bir şey olmaz merak etmeyin” diyor.
Kaynak : Datça Rehber

Datça Kent Rehberi Firmaları